Pamuğun 3 önemli sorunu

Pamukta en önemli sorunlar; iklim değişikliği, yüksek maliyet, düşük fiyat ve yetersiz destekler olarak sıralanıyor.

 

Ali Ekber YILDIRIM
İZMİR- Ulusal Pamuk Konseyi'nin "2018 Pamuk Sektör Raporu"na göre, Türkiye'de pamuk ekim alanları artarken verim ve üretim düştü. Verim ve üretimdeki düşüşün en önemli nedeni ise iklim değişikliğine bağlı olarak etkisini artıran hastalık ve zararlılar oldu. Pamukta iklim değişikliği, yüksek maliyet, düşük fiyat ve yetersiz destekler en önemli sorunlar olarak ön plana çıkıyor.

Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Bertan Balçık'ın imzasıyla ilgili bakanlıklara gönderilen "2018 Pamuk Sektör Raporu"nda 2018 üretim yılına ilişkin şu değerlendirmeye yer verildi:

"Türkiye İstatistik Kurumu tahminlerine göre geçen sezon ülkemizde ekim alanlarının %5’lik bir artışla 525 bin hektara çıkması ve ortalama tarla veriminin 494 kg/dekara yükselmesi sonucunda 2 milyon 570 bin ton kütlü pamuk üretildiği görülüyor. Konseyimiz ise ekim alanlarındaki artışa katılmakla birlikte ekim sezonunun yağışlı geçmesi ve çimlenme sorunları nedeniyle tekrarlanan ekimler, yaz aylarında yaşanan iklim değişkenlikleri, hastalık ve zararlılarla savaşta çeşitli nedenlerden ötürü başarı sağlanamaması ve nihayet ülke üretiminin yarıya yakınını oluşturan Şanlıurfa’da olumsuz hava koşullarına nedeniyle hasadın zamanında tamamlanamamasına bağlı olarak sezon içinde 456 kg/dekar olan tarla verimi öngörüsünü 420 kg/dekar olarak revize etmiş ve böylece kütlü rekoltesi için 2 milyon 200 bin ton, lif rekoltesi için de 838 bin ton değerlerini öngörmüş bulunmaktadır."

Üretim maliyetleri yüzde 56 arttı

Pamukta üretim maliyetlerinin 2018'de yüzde 56 arttığına dikkat çekilen raporda: " Her yıl Ulusal Pamuk Konseyi koordinasyonunda yapılmakta olan cari pamuk üretim maliyetleri tespit çalışmasında 2018 yılı ortalama maliyetleri için birim alan (dekar) başına 1.620 lira , kütlü pamukta kilo başına 3 lira 55 kuruş ve lif pamukta kilo başına 9 lira 34 kuruş sonuçları bulunmuştur.Tarla verimi tahmininin revizyonu sonrasında bu değerler sırasıyla 3 lira 85 kuruş ve 10 lira 15 kuruşa çıkmıştır. Buna göre pamuk üretim maliyetleri geçen yıla oranla alan başına yüzde 56, kg kütlü başına yüzde 61 ve kg lif başına yüzde 58 artmıştır. Yapılan değerlendirmede bu yüksek artışın büyük oranda ithal girdilere dayalı ilaçlama, gübreleme ve hasat maliyetlerindeki artışlardan kaynaklandığı tespit edilmiştir. Mazot desteği ile akaryakıtın toplamdaki payı yüzde 11’den yüzde 6’ya gerilemiş, buna rağmen yukarıdaki tablo ortaya çıkmıştır." denildi.

Pamuk fiyatları maliyetlerin altında

Hasat döneminde (Ekim, Kasım) yurt içi pamuk fiyatlarının, dolardaki artışa rağmen, yurt dışı fiyatların önemli ölçüde gerisinde kalması, ayrıca piyasanın bir türlü canlanmaması pamuk çiftçilerinde hayal kırıklığına neden olduğu belirtilen raporda fiyatla ilgili şu değerlendirmeler yapıldı: "Türkiye üretiminin büyük bölümünü kapsayan Adana, İzmir ve Şanlıurfa Ticaret Borsası'nda tescili yapılan 79 bin 663 ton mahlıç pamuğun genel ortalama değeri (satış fiyatı) 9 lira 27 kuruş olmuş, dahası Kasım ayında bu değer tescili yapılan 135 bin 623 ton pamuk için 8 lira 72 kuruşa gerilemiştir. Buna göre pamuk üreticilerimiz, ülke ortalaması olarak, Ekim ayında maliyetlerinin 7 kuruş, Kasım da ise 62 kuruş altında gelir elde etmişlerdir.

Yurt içi pamuk fiyatları dünya piyasalarının gerisinde kaldı, buna rağmen iç piyasa yeterince canlanmadı."

Sürdürülebilir üretim için öneriler

- Türkiye sürdürülebilir pamuk üretimi için daha ucuza daha kaliteli pamuk üretmek zorundadır. Ayrıca bu sadece tarımsal hasıla ve katma değeri artırmak için değil, ayni zamanda 19 milyar doları aşan cari fazla ve yüksek istihdamıyla ülkemizin en büyük sosyo-ekonomik öneme sahip sektörü olan tekstil ve hazır giyim sanayi için de gereklidir.

- Tekstil ve hazır giyim sanayi yüzde 60’ın üzerindeki bir oranla pamuk hammaddesine bağlı olup, yerli üretim miktar ve kalite olarak taleplerin tamamını karşılayamadığı için ithalat yapmak zorunda kalmaktadır. Bu zorunluluk onları dışa bağımlı kılmakta ve bunun sonucunda maliyetleri artmakta ve küresel rekabet güçleri zayıflamaktadır. Çözüm yerli üretimin miktar ve kalite olarak geliştirilmesindedir.

- Pamukta fark ödemesi(prim) desteği gelecek sezon için en az 1 TL olmalıdır.

- Mazot desteği güncel akaryakıt fiyatları dikkate alınarak en az yüzde 50 oranında artırılmalıdır.
- Destekler önceden duyurularak en az üç, tercihan beşer yıllık dönemler halinde sürdürülmelidir.
- Lisanslı depoculuk hızla yaygınlaştırılmalıdır. Bu amaçla: destekler geliştirilerek sürdürülmelidir.

- Tamamı üreticilerden oluşan Tariş, Çukobirlik, Antbirlik gibi Tarım Satış Kooperatiflerinin Lisanslı Depoculuk Desteklerinden yararlanması sağlanmalıdır.

- Ürünlerini Lisans Depolarda saklayacak üreticilerin çırçırlama hizmeti için ödedikleri %18 KDV, %1’e düşürülmelidir.
- Ürünlerini Lisans Depolarda saklayacak üreticiler için Elektronik Ürün Senetleri (ELÜS) de, Müstahsil Makbuzlarının yanı sıra desteklemeye esas Belge sayılmalıdır.

 

- Analiz desteği verilerek, Çırçır İşletmelerinin de Lisanslı Depoculuğa katılması sağlanmalıdır.

- Makinalı pamuk hasadına ilişkin yönetmelik hükümleri bütün pamuk bölgelerinde kararlılıkla uygulanmalı; ilgili hizmetteki KDV oranı %1’e düşürülmelidir.

- İlaç, gübre, akaryakıt, su ve diğer üretim girdilerinin kullanımında israfı önlemek ve etkinliği artırmak üzere gerekli önlemler alınmalı, Eğitim ve Yayım Faaliyetleri geliştirilmeli; Azaltılmış Toprak İşleme, Hassas Tarım vb. tekniklere geçiş teşvik edilmelidir.

- Kütlü ve lif pamukta ürün güvenliği ve denetimini sağlamak amacıyla hazırlanmış olan “Pamukların Kontrolüne İlişkin Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2012/25)” ile “Pamukların Standardizasyonuna İlişkin Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2012/27)” günümüz şartlarına göre yenilenmeli ve mutlak surette uygulanması sağlanmalıdır.

- Çırçır ve prese işletmeleri günümüz ihtiyaçları doğrultusunda rehabilite edilmeli, mevcut çalışma usul ve esasları gözden geçirilerek yenilenmelidir.

- "GMO Free Turkish Cotton” (GDO’suz Türk Pamuğu) kalite kimliği kullanımı teşvik edilmelidir.

- Ekim alanları ve rekolte tahmin çalışmaları modern teknolojiler kullanılarak güvenli ve hızlı şekilde yapılmalı, sonuçları önceden duyurulan tarihlerde düzenli olarak paylaşılmalıdır

- Pamukla ilgili stratejik öneme sahip kararların ilgili birimler ve bakanlıklar arası koordinasyonla alınması ve uygulanması sağlanmalıdır.

Dünyada durum ne?

Uluslararası Pamuk Danışmanları Komitesi’ne (ICAC) göre geçtiğimiz sezon 26.8 milyon tona çıkan dünya pamuk üretiminin bu sezon ekim alanlarındaki sınırlı daralma ve su teminindeki zorluklar nedeniyle, %2 azalarak 26.3 milyon ton’a gerilediği, buna karşılık tüketimin 26.8 milyon tona çıkarak üretimi geçtiği tahmin ediliyor.

Çin'in stokları azalıyor

Çin’nin pamuk stokları azalıyor; bu nedenle diğer ülke stoklarındaki artışlara rağmen dünya stoklarının 18.8 milyon tondan 18.2 milyon tona gerilediği tahmin ediliyor. Geçen sezon 8 Cent/kg kadar gerileyen ortalama fiyatlarda bu sezon için önemli bir değişiklik öngörülmüyor.

Dünya pamuk talebi artıyor.
ICAC 2017-2025 döneminde küresel lif talebinin 25.5 milyon ton artarak 121 milyon tona çıkacağını tahmin etmekte ve bunun dünya pamuk sektörü için önemli bir fırsat içerdiğine dikkat çekmektedir. Bu dönem zarfında doğal ürünlere eğilimdeki artışla birlikte kişi başına pamuk tüketiminin 4 kiloya, dünya pamuk tüketiminin de 5.3 milyon ton artarak 32 milyon tonu geçeceği öngörülüyor.

Dünya pamuğu destekliyor

Dünyanın önde gelen pamuk üreticisi ülkeler, Çin, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Afrika ülkeleri de dahil, pamuk üretimlerini giderek artan oranlarda destekliyor. 2016/17 sezonunda 4.4 milyar dolar olan doğrudan ve dolaylı desteklerin 2017/18 sezonunda 5.9 milyar dolara çıktığı hesaplanıyor. Bu anlamda Türkiye doğrudan destek veren on ülke arasında toplam destek tutarında 3. ncü, kg ürün başına destekte ise 4.ncü sırada yer alıyor.


WhatsApp
Hemen Ara